Bölüm 217
Hava daha keskindi ve gözleri, ne kadar imkânsız görünse de, en küçük toprak parçasını seçebiliyordu. Orman zeminindeki çürüyen maddelerin altında en küçük canlıların kaçıştığını duyabiliyordu. Arka bacakları onu çalıların ve devrilmiş ağaçların üzerinden kolayca fırlatırken, rüzgar neredeyse dayanılmaz bir güçle yüzünün üzerinden geçiyordu.
Kalbi adrenalinle çarpıyordu ve bunun altında da tuhaf, tanımadığı bir enerji vardı.
Bu da neydi böyle?